İnsanların başına gelen en güzel olgulardan bir tanesi kendi çocuklarının sahibi olmalarıdır ama bu kimi zaman mümkün olamamaktadır ve insanlar farklı arayışlara girmektedir. Tüp Bebek Aşaması
Nitekim bu arayışlar içinde başvurulan yöntemlerden bir tanesi de tüp bebek tedavisidir ama aşağıdaki durumlarda tüp bebek uygulamasına başvurulmaktadır:
- Kadının kanallarının tıkalı olması
- Yumurta ve spermlerin doğal ortamda birleşememesi
- Açıklanamayan kısırlık
- Yumurta kisti
- Yaşa bağlı ortaya çıkan sorunlar
- Yumurtlama problemi olması
- Genetik hastalıklar
Tüm bunlara bağlı olarak ortaya çıkan durumlarda yapılan bu uygulamalar özellikle kadınlar için olan bir bebek sahibi olma yöntemidir.
Erkeklerde yaşanan özellikle sperme bağlı olan sorunlarda daha farklı uygulama metotları ile kadının hamile kalması sağlanmaktadır.
Yani bu yöntem özellikle kadına bağlı ortaya çıkan sorunlarda kullanılan bir durumdur.
Tüp Bebek Aşaması
Tüp bebek uygulaması sırasında öncelikle olarak kadına bir tedavi uygulanır ve tedavi sonrasında adım adım tüp bebek tedavisine geçilir. Yani hemen bu yönteme başvurulmaz. Öncesinde aşılama denenir ve eğer aşılama başarılı olmaz ise tüp bebek aşamasına geçilir. Aşılama ise erkek sperminin dış ortamda özel olarak hazırlanıp kadının yumurtasına enjekte edilmesidir. Kadının yumurtasının çatladığı dönemde yani adet döneminin 9. İle 14. Günü arasında yapılır.
Bu yöntem tam olarak nedir sorusunun yanıtı ise şöyle verilebilir: Laboratuvar yani dış ortamda kadının yumurtalarının erkeğin spermi ile birleştirilmesi uygulamasıdır. Özel olarak yumurta ve sperm bir araya getirilir. Ama ilk uygulamada olacak diye bir kaide yoktur.
Anne vücuduna enjekte edildikten sonra özellikle yaşa bağlı ortaya çıkabilecek düşme riskine karşına anne adayının hamile olması durumunda yatması ve ağır kaldırmaması, ani hareket yapmaması gibi özen isteyen durumlar vardır. Bu noktalara son derece dikkat etmek gerekir.
Tüp bebek uygulamasında zaman da oldukça önemli olan bir faktördür. Doğru zaman diliminde bu uygulamanın yapılması gerekir. Yapılan bilimsel araştırmalar 35 yaş öncesinde bu uygulama yapıldığı zaman daha etkili sonuçlar verdiğini ortaya çıkarmaktadır. Çok erken yaşlarda yani yirmili yaşların başında ise son çare olarak görülmeli ve hemen başvurulmamalıdır.